"Yıllar sonra düştüğüm yerden kalkıp sendeleyerek bedenime girmeye çalışıyordu sanki ruhum. Beynimin uğultusu etrafımda toplanan kalabalığın sesini bastırıyordu. Bu öyle şiddetli bir ağrı ki, başım ortadan iki yana ayrılacak gibiydi. Burası tam da mahşer yeriydi, hayatıma kast edenlerin hepsi A'raf'da. Ashab-ı A'raf'da, sıratın en başında. Herkes birbirine yol veriyordu sıratıma yürümemek için. Gözler, gözlerimde suretini bulunca azat edilmek istercesine bakıyorlardı başlarını öne eğerek. Bu kor ...