Kalbin mekanizması tıkır tıkır işliyor. Tik tak, tik tak. Kurukafanın içinde küller birikiyor. Zellenbur’un ağzında fısır fısır bir şeyler. Orhan, hem de Osman olduğuna bakmadan sevilmenin lezzetiyle göneniyor. “Son derece eski ve yıpranmış bir hikâyedir bu, aşk değilse nedir?” diyen Kemal Koton aramızda dolaşıyor. Agâh Efendi, kendine varıyor hasta ziyaretinde. Yahya Kemal’in el yazısı akıl çelmeye devam ediyor. Cevdet, keçileri kaçırıyor. Kalbin mekanizması yine tik tak, tik tak. Sonrası Orhan ...