"Türkçenin elinden tuttuğu bir yazarın,
kırk yıl sonra çocukluğunun geçtiği
mahalleye dönmesiyle anılar yumağı da
bir top kumaş gibi açılıyor. O kumaş topu,
mahalle terzisinin elinden bir kez
dökülmeye görsün. Anılar kumaşının her
kıvrımına masumiyet günlerinin ışıltıları,
küçük evlerin büyük hayalleri ve bir
ırmağın denizle buluşmasının sevinci de
eşlik ediyor.
Manzaranın bir yerinde yaban incirleri,
Bülbül Deresi, yazlık sinema ...