Günlerce yaşanılan durum böyle devam etti. Her gün Pluvia’nın kendisini aramasını, bulmasını bekledi. Bunun naçar bir bekleyiş olduğunu Akıncı da biliyordu. Gelmeyecekti Pluvia. Ve sonunda Akıncı da kabullendi Pluvia’nın ona gelmeyeceğini. Bu sokaklar, caddeler, bu şehir Akıncı’ya dar gelmeye başlamıştı. Artık gitme zamanı gelmişti. Canını acıtan o kadar şey vardı ki. Bir an önce bu şehirden gitmeli, acılarını ve sevgisini yüreğine gömmeliydi. Giderken aklında sadece bir şey vardı. O da Pluvia. ...