Meltem Arıkan, bu olağandışı romanında aşkın bir yarılma olarak insan yaşamına lanati ekerken, bir yandan da varoluşu kabul etmenin umudu yeşerterek laneti yok edebileceğini anlatıyor bize.
Umut olmadan var olabilmek mümkün müdür? Geçmişi lanetleyen umut mudur? Bu lanet olamasa hem aşk, hem de aşkta varoluşlarını arayan kadın ve erkek geçmişlerinde tutuklu kalmaz mı? Cinselliğini yaşayamayan, bedenine yabancılaşmış kadın ve erkek var olabilir mi?
Klasik varoluşçular ...