Bir şair, üç şairi anlatırsa ne olur? Önce kelimeler tepetaklak savrulur! Bir kuyu açılır -derin, içinde paldır küldür bir serinlik, kafesinden kurtulan kuşlar, taşan sular. İlk, Behçet Necatigil belirir, dünyadan büyük odasının kapısını açar, sonra Oktay Rifat'ın kuşu o odaya kaçar. En sonunda uça uça İlhan Berk'in ellerine konuverir o bir kuş. Bir şair, üç şairi dile getirince, muhakkak ki mevsimlerden bir şeyler taşar. Geyikler çıkıverir sokaklara, aylaklar ayaklanır önce, her şey bir "İşte!" ...