İnsanın,
özünü/hakîkatini/bâtınını/gaybını
oluşturan
Rûh'undan
zâhire/şehâdete/görünene/bedenine çıkardığı her bilgi/idrâk/tecellî onun varlığını/dağını Tûr'a
dönüştürmektedir. Varlığını Tûr'a dönüştüren ve kendi sinesinden hakîkati sıfata/kelâma
dökerek duyuran bir insan
artık
Rûh'a inkılâp etmiştir. Böylece o, içindeki ezelî
hakîkati/bilgiyi/vahyi çevresiyle paylaşan yürüyen/konuşan/yansıtan bir dağa/Tûr'a dönüşmüş
olur. Varlığını Tûr'a dönüştü ...