Minik kafacık bu sıcacık dokunuştan, bu tatlı okşanıştan öylesine hoşnut olmuştu ki, gözlerini kapayıp, başcağızını daha da çok sevdirmek için Selma'ya uzatıyor, uzatıyordu. Ve yavaş yavaş gövdesi de çöplerin arasından sıyrılıp ortaya çıkmaya başladı. Gene mavi tüylerle kaplı, boğum boğum bir gövdeydi bu. Her boğumun iki yanında incecik bacakları, bu incecik bacaklara göre oldukça büyük duran toparlacık mor ayakları vardı.