Trenden inen yolcular arasında uzun siyah paltolu bir adam vardı, paltosunun yakalarını yukarı kaldırmıştı. İngiliz tarzında giyinmiş bu adam, başına melon bir şapka takmıştı. Elinde hırpalanmış bir İngiliz asker çantası sallanıyordu. Hemen istasyon duvarına doğru yürüyüp sırtını duvara döndü. Neredeyse görünmezdi. Diğer yolcuların geçip gitmesini bekledi ve trenin son vagonundaki kırmızı stop lambaları sisin derinliklerinde kaybolana kadar hareketsiz kaldı, sonra sokağa doğru koştu.Tahttan indi ...