Tanzimat'tan günümüze kadarki süreçte çokça tartışılan konuların başında, bize özgü bir felsefî geleneğin kurulup kurulamayacağı gelmiştir. Kendi kültür ve değerlerimiz üzerine inşa edilmiş bir felsefenin bize Batılı anlamda filozof olarak addedilen felsefecileri yetiştirme imkanı sağlayıp sağlayamayacağı ve bu imkanı gerçekleştirme yolunda Türkçenin felsefî bir dil oluşturma yönündeki yetkinlik ve yeterlilik seviyesi, köklü bir gelenek oluşturma çabaları gibi meseleler karşımızda durmaya devam ...