Ahmet Erol'un yazarlık hayatındaki kırkıncı yılı taçlandıran Süheyla'nın, sahne yerine kitap sayfaları üzerinde sergilenen bir oyun olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bakış açısına göre, olağanüstü veya sıradan sayılabilecek hayatlarıyla meşgul olan karakterlerin kendi öykülerini anlatmaya ilk kez fırsat bulmuşcasına, coşkuyla konuşması da bundandır belki... Sırları, acıları, aklın alabileceğinden de büyük kıyımları ve yaşananların kefareti sayılabilecek kavuşmaları konu eden Süheyla, insano ...