Dil bir mucizedir; içimizde doğup, bedenin bariyerlerini parçalayan bir çığlık gibidir. Şeylerin imgelerini yeniden üreterek, onları ışığa, yani varoluşa çağırır. Dilin doğuşu bir dünyanın doğuşudur; kendisine karşı duran yine de onu aydınlatan başkasını anlamamızı sağlayan da bu dünyadır. Şiirsel dilde görüldüğü gibi, her dil gerçekten bir büyüdür. Kelime içeri girmemize imkân tanıyan tılsım gibidir; her telaffuz edildiğinde ânın dar penceresinden sonsuzluğu bize yeniden keşfettirir.
...