Bir ateş oldu sevmek, sonu da başı da yangın yeri.
Azer, küçücük bedeniyle dünyanın yükünü sırtına, aşk acısından küle dönmüş yüreğini ve umut kırıntıllarını da heybesine alarak yaşam dehlizinde kulaç atmaya var gücüyle uğraşıyordu. Ama o, babasının aksine zulümle, işkenceyle ve hayatın zindan aynalarıyla vicdanını kaybetmeden mücadeleye devam ediyordu. O büyük ölüme hazırlık yapan tüm küçük ölümlerine rağmen her gün yeniden diriliyordu. Bulutların güneşi yarması gibi hayatın en acı ...