(...) Yüzü bir vitrin mankenininki kadar donuktu. Konuşmak için ağzımı açtığımda, önceki gece olduğu gibi, sesimin çıkmadığını fark ettim. Korkudan bayılacakmış gibi hissediyordum. Üşümem geçmiş, deli gibi terlemeye başlamıştım. Piyano müziği devam ediyordu ama daha ritmik bir melodiye dönüşmüştü. Birden, Raşel'in müzik eşliğinde bir şeyler söylediğinin farkına vardım. Çalan melodinin ritmine uydurarak sürekli aynı şeyleri söylüyordu ama ne dediğini anlayamıyordum. (...) ağzı, takılmış plak gibi ...