Padişah kızı hastalandı ve yataklara düştü. Hastalanmasına rağmen yine gözüne bir damla uyku girmedi. Hiç konuşmuyor, hareket bile etmiyordu. Her gece farklı bir hekim sabaha kadar başında bekliyordu ama nafile, kimse kızın hastalığına çare bulamamıştı. (...) Bir gün yaşlı, yabancı bir hekim geldi saraya. "Ben hastaya elimi sürmeden onu iyileştiririm, eğer iyileştiremezsem boynumu vurun!" dedi. Padişah, hekimi hemen kızın odasına götürmelerini emretti. Hekim uzun bir süre kızın yanında kaldı ve ...