Küçük bir serçe dinlenmek için heybetli bir dağa kondu. Dağ, serçeye elindeki tüm olanaklarını sundu.
Tek dileği serçeyi rahat ettirmek, emanetine sahip çıkabilmekti. Sonra dağ, kendisini de şaşırtarak âşık oldu serçeye; minikliğine, zarafetine, nazlı nazlı ötüşüne...
Kalbi dile geldi dağın. "Bir ömür yaslan bana. Ben sana ekmek olurum, su olurum; dal olurum,
dayanak olurum. Ben sana yuva olurum. Yeter ki gitme, hasretinle başımı eğme," dedi serçeye.
Heybet ...