Halk anlatıları, toplumun veya bireylerin ihtiyaçlarına cevap olarak ortaya çıkmış ve bu ihtiyaçlara cevap verdikleri ölçüde varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu itibarla mitler ve efsaneler “inanma”, destanlar “kahramanlık gösterme” halk hikâyeleri “aşk”, fıkralar “gülme” ihtiyaçlarına asırlarca cevap vermiştir. Kadim halk anlatılarından olan masallar da bireyin ve toplumun “hayal kurma” ihtiyacına cevap vermek üzere ortaya çıkmıştır.
“Seruçe Masalları” adını verdiğimiz bu çalışmada yaşadığım ...