Zeynep Kızıl, ailesi öldüğünde içinde bulunduğu şehrin karanlığa gömüldüğünü düşünmüştü. Zorlu geçen
hayatı, amcası tarafından geri dönülemez bir yola saptırılmıştı ve o şehrin, karanlıktan ibaret değil de bir
yıkımdan fazlası olduğunu yaşayarak öğrenmişti. Hayatının yıkık dökük kalıntılarıyla bir başına
kaldığındaysa her şeyin bittiğine emindi, onun için bir umut yoktu.
Ta ki görevi için onu kurtarmaya gelen o adama kadar… Vural Alazoğlu, onun için bir fırtına gibiydi.
< ...