10 yüzyılda İslâm âleminde ciddi siyasî ayrılıklar yaşanmış, devletler ve emirlikler, Şiîlik ve İsmâilîlik gibi mezhepleri resmî olarak benimsemiştir. Bâtınîler gibi muhtelif mezhep mensupları kendi başına siyasî bir otorite ve güç hâline gelmiş; Fâtımîlerin egemenliğinde yaşayan Sünnî âlimler gibi içinde bulundukları devletten farklı mezheplere mensup âlimler, kimi zaman zulüm boyutuna ulaşmış zor şartlar altında ilmî çalışmalarını yürütmüşlerdir. İslam Düşüncesi Havzaları dizimizin bu yeni kit ...