Kadehi yudumlamış, kabrinde cennet kandilleri yanan, kan damlayacak yanak kadar taze bir bedeni sürükleyenler kadim mezarların kavislerinden geçtikçe daha çok nefes nefese kalıyorlardı. Kuşlar çayır türkülerini söylemeyi bırakmış, rüzgar soluğunu tutmuş, cümle can bu üçünün civarında durmuştu. Hayat ve memat hiç bu denli yakın dahası bu denli hararetli olamamış, hararetlerini hareketleriyle karamamıştı. Mezarından çıkarılan vücut hala sıcak, onu çıkaranlarsa tanımsız halde cesur...
En ...