Türk edebiyatında daima şair kimliğiyle ön planda olsa da Cenap Şahabettin’in şiirleri, bütün külliyatında buzdağının görünen kısmıdır. Oysa o, Meşrutiyet’in ilanına kadar çoğunlukla şiir yazmış, 1908’den sonra ise neredeyse tamamen nesre yönelmiştir. Hatta Cenap, bir yazısında Celal Nuri İleri’ye bizzat şöyle seslenir: “İnkâr edemezsin, Celal Bey, ki Türkiye’de benim kadar mütenevvi yazı karalamış kimse yoktur.” Cenap’ın nesirlerinin cüzi bir kısmı yeni harflere aktarılmış, büyük çoğunluğu eski ...