1951 yılında Totalitarizmin Kaynakları yayımlandıktan sonra Hannah Arendt önceki çalışmalarında, ihmal etmekten ziyade kendi ifadesiyle "kasten dışarıda bıraktığı" önemli bir meseleye eğilmek için kolları sıvar: Marksizm. Bu münhasır ihtimamın sebebiyse, yine kendi sözleriyle aktarırsak, "siyasal düşüncenin yaygın kabul gören kavramları" ile içinde bulundukları Soğuk Savaş dönemi şartlarında her yanıyla olağandışı bir "şimdiki durum" arasında aranan "eksik halkayı" tamamlayacak olmasıdır.
...