“Adam son sözünü nefretle tükürür gibi söylemişti. Arkasını dönüp yürümeye başlayınca diğeri fırsatı kaçırmadı, ceketinin iç cebinde saklı duran bıçağı çıkarıp korkunç bir hınçla kabzasına kadar sırtına sapladı; bıçak hiçbir engelle karşılaşmadan kalbi delip geçti. Adam delirtici bir acıyla geriye doğru kıvrıldı. Elleri sırtına gitti ama bıçağa ulaşamadan ölmüştü. Diğeri, cesedi cipe sürükleyip zorlukla içeri soktu. Sonra oturur pozisyona getirdi. Aracın bagajından aldığı beşer kiloluk dört bido ...