Bazen yaramazlık, başa bela olur azıcık!
"Ah," diyor Pelin. "Ah! Ne talihsiz bir sabah!"
Küçük Pelin'in yediği önünde, yemediği ardında ama aklı hep oyundadır. Yine bir gün, mükellef bir kahvaltı sofrasında otururken aklına bir muziplik gelir. Türlü cambazlıklar yaparken, kazara masaya döktüğü gül reçelini yalamaya kalkışır. İşte tam da o sırada olanlar olur ve Pelin'in dili "zınk!" diye masaya yapışır. Okul vakti yakın, servis otobüsü neredeyse kapıdadır. Zavallı Pelincik, ...