Aylardır gözaltı, işkence, tutuklama ve ölüm haberleri geliyordu dört bir yandan. Görüyor, duyuyor, okuyor, ancak bir şey yapamıyorduk. Parçalanmıştık. Birinin gözü, ötekinin kulağı, diğerinin kalbi saçılmıştı oraya buraya. Her bir parçamıza başka isimler veriyorduk; kimi zaman onunkine sağduyu diyorlardı, kimi zaman bununkine deneyim... Kimdik biz, neydik, adımız neydi, hiçbiri önemli değildi bunların. İsteyen sezgi diyordu, isteyen bellek, bir başkası gelenek, öteki ortak bir duyarlılık... Tam ...