"Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!" şuurunda bir gençlik..."
İşte bu hitabın bize olduğunu unuttuk. Belki unutmadık da kulaklarımızı tıkadık bu hitaba. Zamanın ve mekânın tüm olgularının bizlerin hayatları ve elleri arasından geçeceği şuurunu yitirince bu cümlelere muhatap olmayı da istemedik belki...
Neydi gençliğimize yüklenen şuur, duy artık denilen gerçek? Bu kadar önemli miydi gençlik denen şey ki bunca kalem erbabı ve üstadı önce gençlik dediler. "Dininin, dilin ...