"Kendilerini ‘sultân-ı berr u bahr' olarak tanımlayan Osmanlı padişahlarının, bu tanımlamanın bir gereği olarak 16. yüzyılda denizlere yönelik politikalar geliştirmeleri kaçınılmazdı. Bir taraftan Karadeniz ve Akdeniz'de, diğer taraftan Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Hind denizlerinde donanma gezdirmeleri bu politikaların en doğal sonucuydu. Bu sayede Karadeniz bütün yabancı devletlerin ticaret gemilerine kapatılmış, Orta ve Doğu Akdeniz'de ahidnamesiz devletlerin gemilerine hayat hakkı tanınmamış ...