Batı hukuk sistemi içinde, farklı inanç sahiplerinin hak ve özgürlüklerinin tanınması için 20. yüzyılı beklemek gerekti. İslâm hukuk sisteminde ise farklı din ve inanç sahiplerine dokunulmaz ve ihlal edilmez bir çerçeve içinde hukuki bir koruma sağlandığı görülür. Bazı istisnalar bir yana bırakıldığında bu teminatlı hukuki yapı gayrimüslimler için eşine rastlanmayan bir uygulama olmuştur. Osmanlı Devleti de bu uygulamayı devam ettirerek çokkültürlü bir sosyal yapıyı mümkün kılmıştır.
...