Çok geniş topraklarda hâkimiyetini kuran Osmanlı Devleti, çeşitli din, dil, ırk, örf ve âdetlere sahip toplulukları asırlarca âdilâne bir şekilde idare etmişti. Ulaşım teknolojisi bakımından, günümüzle mukayese edilemeyecek derecede imkânsızlıklar içinde bulunan o asırların dünyasında, bunca farklı yapıdaki toplulukları cebir ve tazyik kullanmadan, onlara normal bir hayat seviyesi kazandırmaya çalışmak, basit bir anlayışın sonucu olmasa gerek. Günümüzde, sosyal, ekonomik ve hatta dinî çatışmalar ...