Önce yalnız gittiler, sonra eşlerini, çocuklarını da götürdüler. Dillerini, kültürlerini bilmedikleri toplumlar içinde, düşe kalka yaşamaya başladılar. Farklı bir uygarlığın insanlarıydılar. Uyumsuz olmasalar da çevrenin rengine hemen buyanamadılar. Çoğu kez yanlış anlaşıldılar, bazen de hiç anlaşılmadılar. Oralarda "yabancı" ülkelerinde "Alamancı"ydılar. Gittikleri yerin adı Almanya, Fransa, Hollanda, İsviçre olsa da yaşadıkları sorunlar benzerdi.
Gurbetteki insanımızla beş yıl birl ...