Dünyanın muazzam tasarımı karşısında duyduğumuz hayret, heyecan ve iç görüyle mitolojiyi yarattık. Sonra ateşin etrafında birbirimize anlattığımız öyküler; Sophokles’in Oedipus’a sorduğu bilmecede, Platon’un mağarasının duvarına yansıyan gölgelerinde, Kral Arthur’un Yuvarlak Masası’nın etrafında, Karagöz ile Hacivat’ın perdeye yansıyan gölgelerinde, Shakespeare’in kir içindeki sarhoş köylüleri bile büyülediği çamurlu sahnesinde yer aldıktan sonra Edward Muggeridge’nin fotoğraf makinesi ve Lumier ...