Sözün neresinden başlayacağımı, kendimi nasıl ifade edeceğimi bilemememin belirsizliğiyle yoğrulmuş sesle, “Peşimi bırak artık!” dedim. Küçümseyen bir edayla gülümsedi ve üzerine basa basa, “Ya benimsin ya toprağın!” dedi. “Peki! Sana birinden selâm getirmiştim, üzerimde kalmasın!” dedim. İlgisiz tavrını sürdürerek, “Kimdenmiş bakalım?” dedi.
“İlkokul öğretmeninin selâmı var. Peşimi bırakmanı rica ediyor!” dedim. İlgisiz hâli bir anda yoğun bir dikkate dönüştü. Bir an öylece durdu. ...