"Bir yıkıntının altında kalan için tüm dünya, nefes alabileceği ve elini kolunu uzatabileceği kadardır. Bir yıkıntının altında kalan için yaşamdan beklediği şeyler, üstündeki ağırlık oranınca azalmıştır.
O yıkıntı üstümde şimdi. Mesela gülmek, göçüğümün içinde bir lüks. Ya da keyifle bir yemek yemek, pas ve tozdan başka bir şey değil. Bir yıkıntının içinde olan ne zaman neyin yerinden oynayıp da yaşam ipini ebediyen kesip atacağını bilebilir mi?
Ben bilmek zorunda kaldım çü ...