Özellikle son iki yüzyılda İslam dünyasında yaşanan en büyük krizin siyasî egemenlik alanında olması, müslümanları yitirdikleri hakikati yine Kur’an’da aramaya sevketmiştir. Bunun sonucunda Kur’an, siyasî bir yol haritasının hareket kaynağı olarak kabul edilmiştir. Ancak ‘öze dönüş’ anlayışının geleneği reddedip sadece Kur’an ile sınırlı kalması, doğal olarak çözümlerin de Kur’an’dan aranmasına ya da Kur’an’daki kimi kelime ve kavramlara zoraki bir anlam yüklenmesine neden olmuştur. Nitekim tağu ...