Scott Reccardi, Amerikalı dedesinden miras kalan günlüğün büyük bölümünün Osmanlıca olduğunu öğrenince şaşkına döner. Dedesinin ısrarla okumasını istediği bu yıpranmış, lekeli defterdeki sırrın peşine düşüp, Doğu'nun gizemli kenti İstanbul'a gitmeye karar verir. Ancak İstanbul'da gemiden iner inmez, günlüğün şöhretinin kendisinden önce buraya geldiğini anlayacaktır. Büyük Britanyalı casuslar da, Amerikalılar da peşindedir... Osmanlı hafiyeleri de onları adım adım takiptedir. Metni tercüme etmesi ...