Yüz binlerce ton demir ve beton karışımından oluşmuş bir kütlenin altında kıpırtısız duruyor, alnından sızan korku terleri gözlerine sızıyordu. Kıpırtısız durmasının nedeni, bunca büyüfe, geniş ağırlığın altında, sağa sola dönme şansının olmamasıydı. Ağırlığın toprak zeminden yüksekliği, ancak göğüs kafesi kadardı. Çırılçıplaktı. Kıpırdadıkça, meme uçlarına betonun sertliği, nemliliği değiyordu. Kurtulabilecek miydi buradan?
Türk edebiyatının ustalarından Bekir Yıldız, yer yer gerçekü ...