Kalbim durmuş soluk alamıyordum. Nefesimin bir bulut ya da bir duman gibi uçup gitmesinden korkuyordum. Onun o harikulade suskunluğu, aramıza sırça bir duvar dikmişti. O anda, o saatte, o sonsuzlukta boğuluyordum. Kimsenin dayanamayacağı olağanüstü bir şeyi ya da ölümü görmüş gibi bakan yorgun gözleri yavaş yavaş süzülüyordu.