İslâmiyetle birlikte ortaya çıkan İslâmî ilimlerin hemen hepsinde mahâretini ortaya koyan Osmânlı ulemâsı, aklî/felsefî ilimleri de dikkate alan genel bir eğilim içerisinde olmuş, iki alanı birbirinden keskin çizgilerle ayırmak yerine tedris ve telif faaliyetlerini ikisinde de sürdürmüştür.
Bahsedilen bu özelliği şahsında somutlaştırmış düşünürlerin başında XVI. yüzyılda yaşamış ve Bahâeddinzâde olarak şöhret bulmuş Muhyiddin Mehmed b. Bahâeddin (v. 952/1545) gelmektedir. Şer‘î ilimlere ol ...