Elleri pantolonunun ceplerinde, ayın ışığıyla denizin yüzeyinde kıpırdayan yakamozları mavi gözleriyle bir müddet seyretti. Bir kanadı açık pencereden içeriye giren sonbaharın nemli havasını birkaç kez içine çekti. Sonra geriye, pencere açık olmasına rağmen sigara dumanının ve kokusunun hâlâ hüküm sürdüğü odaya döndü. Odanın ortasındaki, üç kenarında üç şahsın oturduğu masaya yaklaştı. Onları tanıyor, biliyor ve seviyordu. Onlar onun silah arkadaşları, yoldaşları, dostlarıydılar.
Ellerini ...