“Yusuf, annesinin sesiyle uyandığında, güneş de pencerenin açık kalmış perdesi arasından odaya sızmaya çalışıyordu. Okula gitme vaktinin geldiğini anladı Yusuf. Bugün özel bir gündü, karne alacaktı. Ama annesinin seslenmesiyle uyanan sadece o değildi. Yastığının başucunda simsiyah bir şey, kocaman ağzını açmış esniyor, ön patilerini ileriye uzatarak geriniyordu. Sarı gözleriyle Yusuf’a bakan kedi, bir miyav dedi ki, bu, “günaydın” demekti... Yusuf, her sabah yanında çok ama çok sevdiği kedisi Ge ...