Çok sevgili okur!
Sözü Karamel'in Günlüğü'nün kahramanına verelim: Sokaklarda biraz gezelim tozalım, parkta biraz temiz hava alalım, oynayalım diye odasına gittiğimde, babayı bazen de günlüğünü tutarken bulurum. Hemencecik ne istediğimi anlar, "Peki Karamelciğim, azıcık kaldı, bitireyim de gidelim" der. Ne yalan yere hev hev edeyim, günlük tutma hevesini bu arada duyar oldum. Ama nasıl olacaktı? Özellikle sağ patimle, tez elden yorulunca (yani tembelliğim tutunca) babadan rica ederek! ...