19. yüzyılın ortalarına kadar kapılarını dış dünyaya sımsıkı kapalı tutan ve geleneklerine bağlılığı ile bilinen Japonya’nın 20. yüzyılda hızla modernleşip küresel bir endüstriyel güç olarak sahneye çıkış öyküsü, “Batı’nın ahlakını değil, teknolojisini almak” isteyen çoğu üçüncü dünya ülkesinin hayallerini süsleyen mucizevi bir başarıydı. Öte yandan, bu “mucizevi başarı öyküsü”nün diğer yüzünde acı deneyimler ve zehirli meyveler de var. Meiji Restorasyonu’ndan Abenomics'e, günümüz Japonya’sını y ...