Şimdi sus'sak da olur!..
Anlatır nasılsa; eline geçen bir çiçeğin özü, ayağına batan sızısı dikenin, çocuğun kaçışı, yılların ağlayışı...
Farkındaysak!
Hüthüt kuşları da çok anlatmış. Belkıs kanmış hatta Süleyman sesini kanatlarına sürmüş, Züleyha ağlamış, taş bölünmüş İsmail'e, dağ delinmiş Meryem'de susmuş
Bilemezsin!
Öteden gelen bebeğin dilindekini... Gömleğin nişanesi önde mi arkada mı bilemezsin.
Her sırtını açana şifa gelmez. Mühür değmez her bedene, sular yo ...