“Mehmet, öylece bakıyordu. Zülâl, öyle içten söylemişti ki sözlerini, bu sözler Mehmet’i derinden etkilemişti. Az ötede kanepede oturan Müzeyyen Hanım’ın gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Mehmet, Zülâl’in dediklerini anlıyor ama idrak edemiyordu. Nasıl sözlerdi bunlar? Gerçekten böyle mi hissediyordu? Hayır, hissetmek değildi bu, Zülâl bunları yaşıyor olmalıydı ama nasıl? Yoksa bu çağda yaşayan bir Yunus Emre miydi bu insan? Böyle insanlar tarihin yaprakları arasında kalmamışlar mıydı? Bu çağda b ...