Bir yanda debdebe, lüks ve şatafatın baş döndüren cazibesi... Savaşmaktan yorulan devletlûların hiç bitmeyen
eğlence sarhoşluğu... Gösterişli alaylar, köşkler, kasırlar;
zevk ve safa ehli yeniyetme zenginler...
Diğer yanda devleti kangren gibi saran suiistimaller...
Mafyanın, adam kayırmanın, rüşvetin makbul sayıldığı devlet katları... Yangınlar, depremler, salgın talıklar ve pahalılığın çaresiz bıraktığı fakir kitleler...
Sefahet ile sefalet arasında akıp giden yıllar.. ...