“Başlangıçta her şey çok iyiydi. Günnur Hanım yaşadığı şeyin aşk olduğunu sanıyordu. Daha önce hiç âşık olmamıştı, yalnızca kendini sevmişti. On yedi yaşındayken gülüşünü beğendiği uzun boylu çocuğun adını öğrenme zahmetine bile katlanmamıştı. O zamanlar, dünyanın yakışıklı ve mükemmel erkeklerle dolu olduğuna inanıyordu. Görüşseler, tanışsalar hemen kendisine âşık olurlardı. Sonsuza dek böyle olacaktı; rengârenk bir çiçek ve o çiçeğin çevresinde dönüp duran yüzlerce kelebek. Celal Karanlık’la k ...