“Gözlerinizi açın ve sonsuza kadar kapanmadan önce
ne kadar çok şey görebilirseniz görün.”
Marie-Laure, bir müzede kilit ustası olan babasıyla birlikte Paris’te yaşamaktadır. Gözleri gün geçtikçe daha az görmeye başlayan Marie-Laure, altı yaşına geldiğinde görme yetisini tamamen kaybeder. Babası ona yaşadıkları mahallenin mükemmel bir minyatürünü yapar, böylece her yeri parmaklarıyla ezberler ve artık dışarı çıktığında evinin yolunu bulabilecektir. On iki yaşındayken, bir sabah ...