Burası hayalet bir kasabaydı, aklımı ele geçiren, beni ben yapan yer. Artık Triple Falls’u unutabileceğimi ya da burada geçirdiğim zamandan daha uzun yaşayabileceğimi hiç sanmıyordum. Hâlâ onları hissedebiliyordum; o yaz tanıdığım adamları. Tehlikeyi sezdiğimde bile onlara teslim olmuştum. Tek bir uyarıya bile kulak asmamıştım. Hastalığımın, aşkımın beni yönetmesine ve mahvetmesine izin vermiştim, gözu¨mu¨ bile kırpmadan rolu¨mu¨ oynayarak kaderi oyuna dâhil etmek için kışkırtmıştım. Çu¨nku¨ bu ...