“Şimdi uzaklarda bir yerlerde, arada yüzlerce, binlerce duvar bile olsa bir kemiğin kırılışını işitebiliyorum. Elektrik düğmelerine basıldığını, bir kapının kapandığını, bir sandalyenin devrildiğini, bir musluğun açıldığını, bir sabunun kayıp yere düştüğünü. Çığlıkları, küfürleri, her şeyi...”