Fransa seksen yılı aşkın süredir hayatımın bir parçası. Geçmişe bakınca anılar birbirini kovalıyor: Savaş öncesi Aix-les-Bains’de, uzun tahta bacakların üzerinde akrobatik danslar yapan çingeneler; müttefiklerin güney çıkarmasının birinci yıl dönümünde Provence sokaklarında bisiklet sürüşüm; her daim en sevdiğim gece kulübü olarak kalacak Montmartre’deki Lapin Agile’de eski şarkılar söyleyişim ya da Arles’da, her ikisi de tepeden tırnağa Provençal kostümü giymiş bir adamla olağanüstü güzel bir k ...